28 Şubat 2011 Pazartesi

Güneş Sirki ile Harikalar Diyarında


Bir çocuktan sirk resmi çizmesini isterseniz, size bir sirk çadırı çizecektir. Hepinizin bu cümleyi okurken gözünün önüne gelenden.. Üçgensi bir çatının altında, kırmızı beyaz çizgileri olan bir çadır. Hepimizin bilinçaltında yer alacak kadar ikonik olan bu muhafazanın yüzyıllar boyunca, şehirden şehre gezen sirklere çatı olması tesadüf değildir. Göz alıcı renklerle insana içerde kaçırılmaması gereken bir seyirlik olduğu hissini veren bu geçici yapı oldukça davetkardır. Doğuşu 18. Yüzyılın sonlarına dayanan sirk kavramı, İngiltere’den tüm dünyaya yayılmış olan değişmez formatın 
sembolüdür. Klasik bir sirk çadırının içinde olanları ise tahmin etmek, oldukça mümkündür: Eğitimli hayvanların etkileyici performansları, akrobasi gösterileri ve neşe unsuru olarak palyaçolar.

Cirque du Soleil - Dralion
1983 yılında Kanadalı iki sokak sanatçısı tarafından kurulan ve bu zaman zarfında dünyada 20’yi aşkın farklı gösteriyle 100 milyonun üzerinde seyirciyle buluşmuş olan Cirque du Soleil, alışılagelmiş bir sirkten çok daha fazlasını vaad ediyor.

30 yıldan az sürede bir gösteri topluluğundan milyar dolarlık bir şirkete dönüşen Cirque du Soleil, oyunun kurallarını baştan yazıyor. İlk bakışta Güneş Sirki’ni, hani o aklımıza gelen kırmızı-beyaz çadırın içindekinden ayıran en önemli unsur hayvanların eksikliği gibi görünse de Cirque du Soleil, hem kültürel olarak incelenmeye değer bir vaka, hem de 20. Yüzyılda yaratılmış en önemli iş modellerinden biri bana kalırsa.

Cirque du Soleil, 2 asrı aşkın süredir benzer kurgularla faaliyet göstermekte olan, doygunluğa ulaşmış ve hatta düşüşe geçmiş bir iş kolunda ortaya konmuş, gerçek bir inovasyondur. Klasik sirklerin en dikkat çekici unsuru olan eğitimli hayvanları 
Cirque du Soleil - Saltimbanco
resmin dışına çıkarmanın yanı sıra, klasik bir sirkte peş peşe sıralanacak akrobası gösterileri hatırı sayılır oyunculuklarla gelişmiş bir hikaye kurgusu içine oturtuluyor. Tek başına izleyicileri büyülemeye yetecek olan dans, müzik ve kostümler, aslında sadece sahnedeki gösterinin seyircilerde yaratacağı dehşeti hafifletmeye hizmet ediyor.

Yetişkinler için hazırlanmış bu hayal dünyasında 1000’den fazlası sanatçı kadrosunu oluşturmak üzere 40 milletten 4000’in üzerinde insan görev alıyor. Üstelik Cirque du Soleil, yalnızca gösterileriyle değil, başka alanlardaki faaliyetleriyle de hayranlarına dokunmaya devam ediyor. Gösteri DVD’leri ve hatıra ürünleriyle milyonlarca insanın evine giriyor; Reebok ile yaptıkları ortak çalışmada ortaya çıkardıkları “Jukari Fit to Fly” ile; sirk anlayışını baştan yazdıkları gibi, yepyeni bir spor icat ediyorlar. Cirque du Soleil’in2007 yılında “Ernst&Young Yılın Girişimcisi” ödülüne layık görülen kurucusu Guy Laliberte, tarihe “eğlencenin ve performansın tanımını dünya çapında yeniden yazan adam” olarak geçti bile.

Cirque du Soleil - Quidam
İki gösterilerini canlı, onlarca gösterilerini ise DVD’den izlemiş bir Cirque du Soleil hayranı olarak, şahit olduğum ilk canlı performansları olan Alegria’da gözyaşlarımı tutamadığımı itiraf etmeliyim. Dünyanın dört bir yanından gelmiş bir grup insanın, takım arkadaşları ile koordinasyonları, birbirlerine duydukları güven ve yıllar süren eğitim ve emekle kendi bedenleri üzerinde kurdukları hakimiyet beni büyüledi. Bir ekip olmanın, beylik firma eğitimlerinde kendini arkadaki insanın kollarına bırakmakla edinilemeyecek kadar kıymetli bir meziyet olduğunu düşünen yoktur umarım. Ben bu sanatçıların kendilerine de birbirlerine de duydukları güveni sıkı bir disiplin, eğitim ve egosuzluğa bağlıyorum. İzleyicilere çığlık attıracak performansları sadece insan bedenini kullanarak yapmak için yeteneğin yeterli olduğunu düşünmüyorum; bu yetenekli sanatçıların her biri aylar boyunca hem bireysel hem de bir takım olarak ağır eğitimlerden geçerek izlediğimiz muazzamlığa ve ahenge ulaşıyor olmalılar. Metrelerce yükseklikten aşağı serbest düşüşte isen, düştüğün yerde kaç santim yanında hangi arkadaşının sana kaçıncı saniyede elini uzatacağını gözü kapalı 

bilmek; gerçekten bir ekip olmak demek.. İzleyicinin gözünü alan rengarenk kostümler ve hiç durmayan devinim içinde partnerini bulmak, onlarca kişinin büyüleyici bir ritm ve simetri ile hareket etmesi aylar, belki yıllar boyunca yılmadan çalışmak demek.. Ve her biri tartışılmayacak derecede yetenekli olan bu sanatçıların bireysel performanstan ziyade ortaya çıkan dev tablonun bir detayını oluşturması, kişisel egolardan sıyrılmanın tanımı gibi.

Onlarla bir tek gün de olsa geçirmek, enfes kostümlerinden sıyrıldıkları sahne arkasına süzülmek, her birinin hikayesini dinlemek için neler vermezdim.

Cirque du Soleil - Saltimbanco

1 yorum: