Merhaba, ben Yasemin.
Hassas, kırılgan, naif olduğunu yüksek sesle söyleyemeyenlerdenim.
Beni kırdıysanız muhtemelen bundan haberiniz olmamıştır.
Kuyruğum dik, gururum yüksektir. Midesini alevli bir bıçak delerken
havalara bakıp “acımadı ki” diyenlerdenim.
Merhaba, ben Yasemin.
Çoğu zaman dertlerimi içime atarım.
Kendi derdimi küçümser, başkasınınkini sahiplenirim.
Dünyaya empatim olması gerekenden fazla, kendime şefkatim olması
gerekenden eksiktir.
Merhaba, ben Yasemin.
Böyle olmakla övünmüyorum. Sadece başka türlü nasıl olunur
bilmiyorum.
Güvensizliklerimi, korkularımı, zaaflarımı görürseniz ne yaparım
bilmiyorum.
Her şeyi yoluna koymaktan çok, her şey yolundaymış gibi davranmaya
enerji harcıyorum.
Merhaba, ben Yasemin.
Nereden geldiğini bilmediğim bir suçluluk duygusuyla doğdum.
36 yıldır onu besliyor, büyütüyorum.
Hayattaki her şey benim sorumluluğumdadır, benden başka
hiç kimse bir bedel ödemek, hesap vermek, gönül almak, kusur örtmek, telafi
etmek zorunda değildir.
Merhaba, ben Yasemin.
Olduğu gibi bir insan olmaya çok çaba harcarım, ama olmadığı
gibi görünmeyi hiç dert etmem.
Siz beni güçlü, umursamaz, duygusuz zannedebilirsiniz,
böylesi işime bile gelir.
Merhaba, ben Yasemin.
Kendimi korumayı beceremediğim için yaralı bir hayvan gibi
saklanıyorum.